Biliyorum ki çok ihmal ettim.
Hatta biz nasıl yapalım vaktimiz yok diyen arkadaşlar lafım size.
Nasıl yapıyorsunuz ama :)
Hiç aksatmadan hemde tebrikler.
Bende işin neresinden başlasam kardır diyerek hemen başlıyorum...
Gün 19. Çocukken ki halinizi hikayenizdeki bir karakter olarak anlatın.
Nir varmış bir yokmuş diye başlarmış masallar ve bu masalların birinde küçük bir kız yaşarmış..
Evet o bir kızmış ama hiç sevmezmiş öyle çok bebeklerle oynamayı yada evcilik oynamayı.
Aklı fikri dışarda oğlanlarla oynamak yada ağaçlara tırmanmakmış.
Kendi halinde yeri gelince çok konuşan ve asla haksızlığa dayanamayan biriymiş .
O yüzden değilmiydi ki adı çıkmıştı dokuza inmiyordu sekize :)
Ne olsa hemen ondan bilinirdi çok içerlerdi bu duruma .
Göstermese de çok hassas bir çocukmuş.
Günlerden bir gün gece vakti herkes uyurken bir hırsız teker teker bütün evlere girmiş ve evin en büyük çocuklarını almış ve gitmiş.
Sabah kızımız uyanıp ablasını yanında görmeyince şok olmuş.
Nereye baksa bulamamış.
Bu sırada yavaş yavaş herkes uyanmaya başlamış ve her evden feryatlar yükselmeye başlamış.
Kimse ne olduğunu bilmiyormuş.
Kim onların çocuklarını almak isterdi ki.
Hiç biri çok zenginde değildi...
Ablası ona çok kıymetliydi o onun küçük annesiydi.
Bizim kızımız hemen pes edermi ...
HAYIR.
Hemen biraz eşyasını biraz da yiyecek almış ve düşmüş yola.
Onları bulacaktı koymuştu kafasına...
Ormana doğru yol almış.
Daha önce ormanda dolaşırken bir kaç mağara keşfetmişti.
Hatta birilerinde eşyalar vardı.
Önce oraya gitmeliydi.
Mağaraya vardığında içerden ışık ve sesler geliyordu.
Ablası ve diğerleri bağlanmışlardı. Hepsi korku içindeydi ve ağlıyorlardı.
Allahım birden ne görsün kızımız.
Bu bir cadıydı. Ve bir ateşin önünde durup kendi kendine şarkı söylüyordu.
Usulca içeri girdi daha yakına cadının ne yaptığına bakmak istiyordu.
Usulca içeri girdi daha yakına cadının ne yaptığına bakmak istiyordu.
Patates soyuyor ve ateşin üzerindeki kazana atıyordu.
Sanırım ablasını ve diğerlerini pişirecekti cadı.
Bizim kız hemen orada plan yaptı.
Ablasına sessi olmaları için işaret etti.
Cadının arkasından usulca yanaştı ve onu hiç beklemediği bir anda kazanın içine itti.
Cadı ne olduğunu anlayamadı ve kazana düştü.
Kızımız hemen kapağını kapattı ve ablasını çözmeye gitti.
O sırada cadı bağırıyordu. Hepsi çözülünce bizim kızımızı kucakladılar ve oradan kaçıp evlerine geri döndüler.
O günden sonra bizim kızımız kahraman olmuştu...
Benim hikayemde bu şekilde.
Biraz uzun oldu ama :)))