Merhabalar....
Bir kitap yorumu ile yine karşınızdayım.
Kitabı Pinnucia'nın okuma etkinliği için okuduğum ve kategorisi doğduğum yıl doğmuş yada ölmüş bir yazarın kitabı.
Şansıma :( Agatha Christie benim doğduğum yıl ölmüş ...
MAVİ TRENİN ESRARI:
Yayın evi : Altın Yayınlar
Sayfa sayısı : 287
Lüks Mavi Tren Nicee ulaştığında, kondüktör derin uykuya dalmış Ruth Ketteringi uyandırmaya çalışır. Ancak Ruth bir daha asla uyanmayacaktır; aldığı ağır bir darbe nedeniyle yüzü parçalanıp ölmüştür. Ayrıca kadının paha biçilmez yakut takıları da kaybolmuştur.
Bir numaralı katil zanlısı Ruthun ayrı yaşadığı kocası Derek tir. Ama Poriot toplanan kanıtlardan tatmin olmamıştır. Esrarengiz cinayeti trende tekrar sahneye koymaya karar verir...
"Polisiye romanlar kraliçesinden eşsiz bir cinayet romanı."
Sunday Express
Bir numaralı katil zanlısı Ruthun ayrı yaşadığı kocası Derek tir. Ama Poriot toplanan kanıtlardan tatmin olmamıştır. Esrarengiz cinayeti trende tekrar sahneye koymaya karar verir...
"Polisiye romanlar kraliçesinden eşsiz bir cinayet romanı."
Sunday Express
Agatha Christie, ünlü kahramanı Hercule Poirotun heyecanlı bir macerası ile okurlarıyla buluşuyor. Mavi Trenin Esrarı adını taşıyan romanın kurgusu kadar yazılış öyküsü de ilginç. 1927 yılının Şubat ayında Agatha Christie o sıralar yedi yaşında olan kızı Rosalind ile birlikte Kanarya Adalarına gider. İlk eşi Archibald Christieden ayrılmak üzeredir ve morali de son derece bozuktur. Asıl önemlisi ise yazma hevesini büyük ölçüde kaybetmiş olmasıdır. Bu nedenle Mavi Trenin Esrarı isimli romana oldukça isteksiz başlar. Otobiyografisinde bu konuda şunlar yazılıdır: Bu kitabı bir an önce yazmak istememdeki neden, hatta daha açık olarak belirtmek gerekirse buna zorunlu olmamdaki neden para kazanma gerekliliğiydi. Bu tam amatörlükten profesyonelliğe geçiş dönemimdi. Bu açıdan içimden gelmese de mesleki açıdan kaleme sarılma riskini göze aldım... Kitap 1928 yılının Mart ayında Collins Yayınevinde yayımlandığında, tüm eleştirmenlerin, yazarın isteksiz olarak yazdığı bu kitap hakkındaki görüşleri olumluydu. Bu arada kitabın ithaf edildiği O.F.D.nin iki öne çıkan üyesi Carlotta ve Peterin kim olduklarını da açıklamak yararlı olacaktır. O.F.D. (Order of the Faithful Dogs Sadık Köpekler Düzeni) anlamına gelmektedir. Eşinden ayrıldıktan sonra Agatha Christie yakın dostlarından birçoğu konusunda hayal kırıklığı yaşamıştı. Yarı şaka, yarı ciddi sekreteri Charlotte Fischer ya da Agathanın ona taktığı ismiyle, Carlotta ile birlikte dostlarına yakınlıklarına göre unvan vermeyi düşündüler. Gerçek dostlar bu düzende (O.F.D.) insanlar olarak nitelendirilirken, diğerlerine üçüncü sınıf payesi verildi. Bu kitabın ithaf edildiği diğer dostu Peter ise yazarın en yakın ve sadık dostu, terrier cinsi köpeğinden başkası değildi
Benim yorumum:
2 günde bitmiş bir kitap.
Evet biraz etkinlikten dolayı okumamı hızlandırdım ama biliyorsunuz ki okunmayınca okunmuyor :)
Genel anlamda kitabı sevdim.
Bayan Grey çok ilginç bir kişilikti bence...
Hercule Poriot ise tam bir deha. Gözümde şöyle bir canlandırdım da :)
Normalde hiç tutturamam kitaplarda katili ...
Ama bu sefer katil ortaya çıkmadan tahmin edebildim sayılır.
Hoş topu topu kaç karakter vardı ki :)
Çok çok güzel değildi ama güzeldi.,Kendini okuttu.
Benden bu kadar sağlıcakla kalın ....
Gülaycığım, canım arkadaşım, güzel arkadaşım...
YanıtlaSilNasıl özlemişiim valahi aaa nasıl özlemişim ohh şükür kavuşturana kardeşim..
Ya çok eski bir dostuma kavuştum gibi oldu nasıl oldu böyle..:))
Artık daha yakından çok yakından takipteyim güzel arkadaşım benim..:))
Evime döndüm arkadaşlarıma kavuştum gibi oldum..:))
Öpüyorum çok çok çok...:))
Bende canım çok özledim seni...
SilŞükür kavuşturana diyelim :)
Sağol canım ...
Bizimle o kadar güzel tatil fotoğrafları paylaştın ki doyamadım...
Duygularımız karşılıklı.
Bende çok öpüyorum canım....