Sayfalar

okudum 2015 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
okudum 2015 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ara 2015

SON KONUŞMA / OKUDUM 78


son-konusma-randy-pausch

Gerçek bir hikaye
Kansere yakalanan, tedavi görüp iyileşen ama tekrar yakalanan ve geride ne bırakabilirim, ne yapabilirim diyen bir adamın kitabı var.
İçinde o kadar güzel hikayeler var ki. Hikaye değil aslında anı bunlar ama ben hikaye demek istiyorum.
Çünkü hayallerini gerçekleştirmiş bir çocuğun gitmeden önce bizimle paylaştığı hikayeleri bunlar.

Çoğu bölümde gözyaşlarıma engel olamadım.
Kitap bence doğru zamanda okunursa bize çok şey katabilecek bir kitap.
Hatta başucu kitabı bile olabilecek bir kitap.
Kütüphaneden alıp okudum. Hatta iade edilmek üzere bekliyor. Ama ben ayrılmak istemiyorum :(


İLK AŞK / OKUDUM 79






İlk başta başlarken bir "of be, bu ne??" oluyorsunuz. Ama biraz sabredip çok değil az sabredip okumaya devam ettiğiniz anda sizi çok güzel bir hikaye bekliyor :)

KAYIP KITA MU'NUN ÇOCUKLARI / OKUDUM 77

kayip-kita-munun-cocuklari-james-churchward

Tarihi olayları seviyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap. 
Tamam bazı yerler biraz sıktı. Özellikle Hindistan da bir ara fenalaşır gibi oldum ama diğer yerler muhteşemdi :)
Atatürk'ün merak ettiği kitaplardan aynı zamanda.

NEW YORK'U NASIL SEVDİ / OKUDUM 76

New York'u Nasıl Sevdi

Hikayelerin çoğunu sevdim.

New York'u Nasıl Sevdim
O'Henry
Berikan Yayınevi
89 sayfa


Amerikan Edebiyatı’nın önemli hikâyecilerinden olan O’Henry’nin bu kitabında şu hikâyeleri bulunmaktadır:
Jeff Peters’in Göz boyamacılığı, Vicdanın Rahat Olsun Diye, El Elden Üstündür, Son Yaprak, New York’u Nasıl Sevdi?, Para, Yerinde Bir Karar.

TEMBELLİK HAKKI / OKUDUM 55

Tembellik Hakkı

Maalesef sıkılarak okuduğum bir kitap daha. 
Felsefe ağırlıklı olduğu için olabilir sanırım :(

Tembellik hakkı
Paul Lafargue
Totem Yayıncılık
88 sayfa
"Paul Lafargue, burjuvazinin iktidar olmasıyla birlikte, insanlığın kendini kaptırdığı 'ilerleme' çılgınlığıyla dalgasını geçiyor. Kitabı, yer yer bir kara mizah başyapıtı olarak da okumak mümkün." Nokta
"Lafargue, denemelerinde kapitalist düzeni kıyasıya eleştiriyor, insanların tembellik hakkını savunuyor." Cumhuriyet
"Yaşamlarının tamamını çalışarak geçiren insanların, bu çalışmalarının ne kadarı kendileri için? Çok azı olduğuna göre, 'Yaşasın Tembellik!'"
Tempo

GÜLÜN ÖTEKİ ADI / OKUDUM 74


Gelgitler yaşadım okurken. 
Detaylı anlatıma girince ister istemez sıkıldım. Ama olaylara başladığında merakla okudum. Kısaca bir çekti, bir bıraktı :(

BİR KADININ YİRMİ DÖRT SAATİ / OKUDUM 73


Sanırım bir yazarın en iyi kitabını okuyarak başlamamak lazım. Nedense hep aynı beklenti içinde oluyorsunuz bütün kitaplarında.
Kitaba kötü diyemem ama bir Satranç da değil :(

8 Ara 2015

SATRANÇ / OKUDUM 72

Bu güne kadar çok duydum ama hiç nedir? nasıldır? diye sormadım. 
Okuduktan sonra kendime inanılmaz kızdım. Böyle bir kitap nasıl ihmal edilir anlamıyorum. 
Arkadaşlar okumayanınız varsa mutlaka edinsin ve okusun. Üstelik kısa olduğu için çok çabuk bitiyor ama içindeki konu muhteşem. Nasıl kavrıyor sizi ve içine çekiyor belli değil ...

İTİRAFLARIM / OKUDUM 71


Tolstoy'u çok severim ama itiraflarını sevemedim. 
Nedir bu kısa kitaplardan çektiğim :(

İtiraflarım
Tolstoy
Antik kitap
104 sayfa

"Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca Tanrı'ya inandığımda yaşıyordum. Tanrı'yı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. O'nu unuttuğum, O'na inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrı'nın varlığına inancı kaybettiğimde, sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrı'yı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yayordum. O'nu hissettiğim ve O'nu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse,O vardır. O, O'nsuz yaşanmayan şeydir." 

Hıristiyanlığın; hayatın varlığı ve anlamına tatmin edici bir cevap verememesi karşısında, geleneksel Ortodoks Hıristiyanlığına olan inancını kaybeden Tolstoy, İtiraflarım'da hayatın ne olduğunu, neden ve nasıl yaşanabileceğini ve ölümü seçmenin en doğru yol olup olmadığını sorgular.

İNSANA NE KADAR TOPRAK LAZIM / OKUDUM 70


İşte ben bu kitaptaki Efendi ile Uşak çevirisini çok daha fazla sevdim. Ve sonundaki hikaye ise ibretlik bir hikayeydi bence. 

İnsana Ne Kadar Toprak Lazım
Tolstoy
Nar 
112 sayfa

Küçük kızkardeş: "Ne fark eder ki?" diye cevap verdi. "İşimiz kaba ve bayağı bir iş olabilir ama güvenilir bir iş. Hiç kimseye boyun eğmiyoruz. Ama şehirde sizin etrafınız insanı günaha teşvik edici şeylerle çevrilmiş. Bugün her şey yolunda olabilir, ama yarın şeytanın kocanı kumarla, kadınla, şarapla baştan çıkarmayacağı ne malum? O zaman her şey mahvolur. Böyle şeyler görülmemiş mi sanki?" Evin reisi Pahom, fırının üzerine uzanmış kardıların konuşmalarını dinliyordu. "Gerçekten de öyle" diye düşündü. "Biz köylüler çocukluğumuzdan ölümümüze kadar toprakla uğraştığımız için aklımıza böyle sersemce şeyler gelmez. Bizim tek sıkıntımız, yeterli toprağımızın olmayışıdır. Eğer istediğim kadar toprağım olsaydı, şeytandan bile korkmazdım."
(Tanıtım Yazısından)

EFENDİ İLE UŞAK / OKUDUM 69

Efendi ile Uşak

Bu kitabı okumak için kitaplığımdan seçerken sevgili Pınarın 150 sayfadan kısa kitaplarını ayarlamak adına kütüphaneye gitmiştim. Tolstoy'un yazım dilini çok sevdiğim için iki kitabını aldım ve kitaplardan birinde aynı hikaye vardı. Yalnız yayınevi ve çevirmen farkını çok daha iyi anlamış oldum. Sanki diğer çeviriyi daha çok beğendim. İnsana Ne Kadar Toprak Lazım kitabındaki çeviri çok daha sıcaktı sanki !!!

ÜÇ DAMLA KAN / OKUDUM 68




Kitap hediyeydi. 
Uzun zaman okusam mı okumasam mı diye düşünürken okuma şenliğinde ki bir kategoriye uyduğu için okudum bir kitap. 
İçinde kısa hikayeler var. Ve ön yargımın aksine kitabın içindeki hikayeleri beğendim :)
Yani sizinde kitaplığınızda varsa ve acaba okusam mı diye düşünüyorsanız okuyun derim :)

BİR LABORATUVAR ROMANSI / OKUDUM 66

Bir_laboratuar_romansi

Deneme türü bir kitap. Daha doğrusu e-kitap. Ücretsiz olarak indirebilirsiniz. Ama ben sevemedim :(

Bir Laboratuvar Romansı
Adnan Kurt
Altkitap
e-kitap
86 sayfa

Önsöz

Yekta Kopan

            İnsanı sersemletecek kadar sıcak bir havada sıkıntıdan patlayan Alice, bir ara yanında oturmakta olan ablasının okuduğu kitaba bakar. Ama bu, içinde resimlerin ve konuşmaların olmadığı bir kitaptır. “İçinde resim ve konuşmaların olmadığı bir kitap ne işe yarar ki?” diye düşünür. Tam o sırada yanlarından geçen kırmızı gözlü, beyaz tavşanın “Eyvah! Eyvah! Çok geç kalacağım!” diye söylenmesi hiç şaşırtmaz Alice’i. Ama bir şeye öylesine şaşacaktır ki, bu onun Harikalar Diyarına açılan tavşan deliğinden geçmesine neden olacaktır: Beyaz tavşanın bir cep saatine sahip olması.
            Adnan Kurt’un, bilim üzerine denemeler olarak tanımlanabilecek metinlerinden oluşan kitabıyla ilgili bir yazıya, Lewis Carrol’un inanılmaz güzellikteki kitabı “Alice Harikalar Diyarında” ile başlamak bir çok açıdan doğru kanımca. Öncelikle asıl adı Charles Lutwidge Dodgson olan Carrol’un Oxford Üniversitesi matematik profesörlerinden biri olduğunu hatırlamakta fayda var. Ama bu başlangıcın asıl nedeni, okurun “Bir Laboratuvar Romansı”nı okurken, kendini bilmediği (ya da farklı bir bakış açısıyla karşılaştığı), büyülü ve her adımında, açılan her kapısında şaşırtan bir dünyanın içinde hissedecek olması. Bu kitabın, okuru çıkaracağı yolculuğun, Alice’in Harikalar Diyarındaki yolculuğundan farklı olmayacağını söylemek çok da abartılı olmayacaktır.
            Yolculuk kavramı, çağrıştırdığı sürekli devinim ve sürekli değişimle bilimsel söylemin gereksindiği heyecanı oldukça güzel yansıtıyor. Adnan Kurt’un denemelerinde de farklı mekanlar, farklı kişiler ve farklı konular, kimi zaman uzun ve dinlendirici bir mola tadında, kimi zaman da gece geçilen şehirler hızında satırlarda (hatta satır aralarında) yerlerini alıyor. Tel Aviv’deki bir gün batımından, Erice’de bilim adamlarıyla birlikte yenilen rakılı bir akşam yemeğine, zamanın nesnel yadsınmasından, görsel dinamiğe ve Oppenheimer’dan Kâtip Çelebi’ye, Escher’den İsmet Özel’e uzanan ve okuru açılan her kapının ardında gördüklerinin heyecanıyla bir sonraki kapıyı açmaya yönlendiren bir yolculuk.
            Kitabı okuduğum süre içinde aklıma sık sık “Charlie’nin ölümü” bilmecesi geldi: Bill bir gün eve gelir ve oturma odasına girince Charlie’nin yerde ölü yattığını görür. Tom da odadadır, yerde su ve cam parçaları vardır. Charlie nasıl ölmüştür?
            Bilmeceyi sorduğunuz kişi bir edebiyatçıysa hemen bu verilerden yola çıkan kurgusal bir metin oluşturacaktır. Büyük bir olasılıkla şüphelerin yoğun olarak üstünde toplandığı Tom’u aklamaya çalışan, ortamı kusursuz bir şekilde betimleyen, Bill’in anlatıcı rolüne büründürüleceği polisiye bir metin çıkacaktır ortaya. Bilimsel nesnellikten uzak, giderek romantik bir gözlüğe sahip bir yaklaşım… Oysa bilmecenin bütün unsurlarını nesnel bir çatı altında toplamayı başaran bilim insanı için oluşturulacak metinden çok, bulunması istenen yanıt önemlidir. Öncelikle yanıtı düşünecek ve bulduğu yanıtın anlatımı sürecinde istediği metodu seçme özgürlüğünü kullanacaktır. Adnan Kurt’un metinleri de yanıtı ararken nesnel olmayı ve okuru bildiği / bilmediği dünyalara davet ederken bu süreci öznel bir şekilde kullanmayı başaran eşine az rastlanır güzellikte metinler. Belki de bu yüzden açılan her kapıda aydınlanan / aydınlatmaktan korkmayan Alice gibi hissediyoruz kendimizi. Tam anlamıyla harikalar diyarında bir gezinti.
            Charlie’nin nasıl öldüğüne gelince; aslında “Bir Laboratuvar Romansı”nı okuduktan sonra bu sorunun yanıtını daha kolay vereceğinize eminim. Çünkü bu denemeler eldeki verileri farklı değerlendirmeyi öğrenemememiz konusunda bizlere çok şey kazandıracak değerdeler. Ama yine de sizleri merakta bırakmamak için bilmecenin yanıtını vereyim: Evet, yerde su ve cam parçaları vardır ve Tom hâlâ odadadır. Çünkü Kedi Tom, balık Charlie’nin akvaryumunu devirmiştir.
           
Yayına Hazırlayan: Yekta Kopan
Düzelti: Yekta Kopan
Tasarım: Faruk Ulay
Tasarım Uygulama: Murat Gülsoy
Kapak Resmi: MC Esher (Büklüm Böcekleri)
Türü: Deneme




KALBİNİ ARAYAN ÇOCUK / OKUDUM 65

Kalbini Arayan Çocuk

İçinde güzel hikayeler olan bir kitap. 
Hikayeler güzel ahlak, merhamet ve yardımseverlik üzerine.

BİR DENEY FARESİNİN SIRLARI / OKUDUM 64


Evet çocuk kitaplarına devam.
Bence kitapları çocuklarınız okumadan önce siz okuyun. 
Sonuçta her çocuk kitabı içerik olarak iyi yada çocuğunuza uygun olmayabilir.
Denetlemenizde fayda var.

ZACK'IN UZAY MACERALARI / OKUDUM 63


Yaz okuma şenliğinde bir kategoriyi kendimiz belirleyerek o kategoriye uyan 4 kitap okuyoruz. 
Bende elimde Berfin için almış olduğum kitapları okuma bahanesi ile bu sefer çocuk kitapları okudum. 
Pişmanmıyım?
ASLA :)

SOKAK KIZI / OKUDUM 62


Yine okurken çok sıkıldığım bir kitap ne diyebilirim ama :(

Sokak Kızı 
Panait İstrati 
Varlık Yayınları
117 sayfa


Tuna kıyısındaki İbrail şehrinin şiirli dekoru içinde aynı etişli ve gizemli kızı seven iki delikanlının en candan bir arkadaşlık içinde yer alan korkunç çatışmaları... Sakat bir genci kurtarmak için her şeyini, namusunu bile feda eden kimsesiz bir kızın ruh soyluluğu. Nil kıyılarında devam ederek, Boğaziçi'nin büyülü sularının dibinde sona eren acıklı ve içli bir aşk ve dostluk serüveni... Istrati, bütün çırpınmalarına karşın peşinde koştukları mutluluğa bir türlü erişemeyen dört insanın trajik kaderlerini, çocukluk anılarının doyumsuz tadıyla dolu bu yapıtta dile getirmiştir.

7 Ara 2015

KALBİMİ KIRMA / OKUDUM 61


Yine Beyaz Dizi kitaplarından biri.
Okuma Şenliğinde kategorileri doldurmak bazen zor oluyor. Kitaplığımda genelde kitaplar kalın oluyor. Hal böyle olunca ister istemez daha kısa kitaplara yönelmek zorunda kalıyorum. 
Ve çoğu zaman e-kitaplar imdadıma yetişiyor.
Üstelik uzun zamandır benim için okuması da son derece kolay ve rahat oluyor :)
Bir süre daha böyle...

ELVEDA ALYOŞA / OKUDUM 60


İçinde sevdiğim hikayeler de vardı. 
Açıkcası okumanın üzerinden çok zaman geçmişse bazen kitapların içeriğini hatırlayamıyorum. 
İşte bu yüzden zamanında yazmak yada not almak gerekiyor :(

AĞRIDAĞI EFSANESİ / OKUDUM 59


Yaşar Kemal'in güzel bir kitabı. 
İçindeki aşk öyküsü sizinde içinizi sızlatıyor. 
Kısa ama içi dolu dolu bir kitap. 
Tavsiye olunur :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...