MY SİSTER'S KEEPER



 

Küçükken annem bana,

babamla beni çok sevdikleri için dünyaya gelen, mavi gökyüzünden
küçük bir parça olduğumu söylerdi.
Bunun tamamen doğru olmadığını
sonradan öğrendim.
Çoğu bebek tesadüf eseridir. Uzayda uçuşan ve
yaşayacak bedenler arayan birçok ruh var.
Sonra dünyada iki kişi seks yapıyor ve tesadüf gerçekleşiyor.
Elbette herkesin mükemmel aileler planladığına dair
hikâyeler duyarsınız ama işin aslı, çoğu bebek içkili gecelerin ve doğum kontrol
yoksunluğunun sonucu doğar. Kaza eseridirler. Sadece çocukları olmayanlar
onları planlar....


Günaydın...
Evet bugün çok güzel bir film tanıtımı var....
Ve yukarıda yazan sözler filmin açılışında yer alan sözlerin sadece bir kısmı :)

Burada Cameron Diaz kızının kendini çirkin hissetmesinden dolayı ona benzemek adına kafasını tıraş ediyor...

Film komedi- dram dallarında...

Yeni bir film değil 2009 yapımı arşivimde duruyordu izlenmeyi bekleyenler arasında onu bulup çıkarttım .

Ve iyi ki izlemişim dedim.

 

Bu kızımız Anna .

Annesi ve babası ablasına donör olabilmesi için laboratuvar ortamında meydana getirilmiş bir çocuk.

Bütün hayatı ablasına kan, ilik ve buna benzere şeyler vermek ile geçiyor.

Yaşadıklarını hayal edin.

Ve bir gün artık isyan ediyor ve anne babasına dava açıyor.

Kendi onayı olmadan vücuduna hiç bir işlem yapılmaması için.

Ve işte olanlar oluyor.

 

Ve Kate. Hayat dolu bazen çocuk , bazen ergen , bazense anne babasından daha yetişkin.

Yıllarca yapılan işlemler.

Yaşadığı aşk , kalp kırıklığı v.s.

 

Ve Alec Baldwin Anna'nın avukatı rolünde.

Davayı neden kabul ettiğini öğrendiğinizde inanamayacaksınız.

Ben çok keyif aldım,

bazen güldüm , bazen tebessüm ettim ama çokça ağladım...

İzlemeyenleriniz varsa mutlaka ama mutlaka izleyin derim...

 

 

 

Konusu ve Fragmanı

 

 

Sara ve Brian Fitzgerald çiftinin genç oğulları ve iki yaşındaki kızları Kate’le sürdürdükleri hayat, Kate’in lösemi hastası olduğunu öğrendiklerinde sonsuza kadar değişir. Ebeveynlerin tek umudu, Kate’in hayatını kurtarmak için bir çocuk daha doğurmaktır. Bazıları için, böylesi bir genetik mühendislik ahlaki sorular doğururken, Fitzgerald çifti, özellikle Sara için Kate’i hayatta tutmak için ne gerekiyorsa yapmaktan başka çare yoktur. Ve gereken şeyin adı, Anna’dır.

Kate ve Anna pek çok kız kardeşten daha güçlü bir bağı paylaşmaktadırlar: Kate daha büyük olsa da kız kardeşine gereksinim duymaktadır --aslında, hayatı Anna’ya bağlıdır. Genç hayatları boyunca, kız kardeşlerin katlanmak zorunda kaldığı çeşitli tıbbi işlemler, birbirine sıkı sıkıya bağlı ailenin normal yaşamının bir parçasıdır. Kızına bakmak için avukatlık kariyerinden vazgeçmiş sevecen bir eş ve anne olan Sara, bazen Kate’i kurtarmak için dönüştüğü sabit fikirli hastabakıcı kimliğinin içinde kaybolmaktadır. Güçlü, destekleyici kocası Brian karısının gücü ve kararlılığıyla güçsüz ve pasif bir duruma düşmektedir. Tek oğulları Jesse, Kate ve Anna’nın ilgi odağı olmasıyla neredeyse unutulmuştur.

Ta ki şimdi 11 yaşında olan Anna hayır diyene dek. Tıbbi açıdan özgürlük isteyen Anna, bir avukat tutarak aileyi bölen ve Kate’in hızla tükenen vücudunu kaderin ellerine teslim edebilecek bir dava açar.