Evet tam 12 yıl önce bugün ilk yeğenim İsmail'i trafik kazasında kaybettik.
Bugün kendimle çok ama çok mücadele içindeyim.
İstemediğim halde hep acabalar var bugün içimde, kafamda.
Bu yazıyı yazıp yazmamak da çok düşündüm.
Bu tarz şeyleri kolay kolay konuşan ya da belli eden biri değilim.
Ama burası zaman zaman her şeyimi paylaştığım yer.
Sizler benim canlarımsınız.
Yorum yazmak için hiç zorlamayın kendinizi.
Ben bile artık giden için söylenecek söz olmadığını biliyorum sizden tek istediğim belki bir rahmet belki bir dua.
Size bırakıyorum .
Sıkılmazsanız şayet size benim için İsmailden bahsetmek istiyorum.
Bu arada böyle üzüntülü şeyler okuyamayan yada dayanamayan hiç okumasın.
Bu arada böyle üzüntülü şeyler okuyamayan yada dayanamayan hiç okumasın.
21 haziran 1991 öğlen saatlerinde doğdu.
Ben 15 yaşında ilk kez yeğen sahibi olmanın mutluluğu ve şaşkınlığı içindeydim.
Doğduğu gün öyle bir Rahmet vardi ki havada, İzmit'te seller akıyordu.
Gök delinmişti.
Belki sevinçten belki İsmailimin yaşayacaklarını bildiği için üzülüp gözyaşı döküyordu bulutlar.
Hepimizin gözbebeğiydi.
Halasının gülüydü.
Aynı binada oturuyorduk.
Abim askerde olduğu için hep yengem ve yeğenimle birlikteydik.
Daha çok da ben.
Sanırım anneden sonra ona en yakın kişi bendim.
Yaklaşık 1,5 yıl kadar sonra İstanbul'a taşındılar.
Çok özlüyordum ama sonuçta bende çocuktum.
İsmail doğduktan 3 yıl sonra da abim boşandığı için yeğenimin velayetini abime verdiler.
Tabi abim bekar, çalışıyor kim bakacak ona orada.
Bakımını annem , babam ve ben üstlendik.
Tabi sorumluluk daha çok bendeydi.
O zaman da 18 yaşında bir Gülay düşünün.
Bir çocuğun sorumluluğu üstelik ne kadar yeğeniniz de olsa bir çocuğun sorumluluğu.
Üstelik başımda annem ve babam var.
Ne kadar otorite kurmaya çalışsam da olmadı , olamadı.
Yeğenim tam bir anne kuzusuydu daha çok küçüktü neden olmasın.
İlk geldiği gün geldi aklıma şimdi.
Gözyaşlarım hem içime hem klavyeme damlıyor.
Alışıyorsun ama unutamıyorsun.
Kızıyorum anne baba olmayı haketmeyen insanlar neden evlat sahibi oluyorlar ki.
Neden sahip çıkmıyorlar ki,
Neden sevmiyorlar ki.
O kadar şaşkındı ki ilk zamanlar.
Annesine o kadar düşkün bir anne kuzusu bana bağlandı benimle yatıyor benimle kalkıyor bensiz hiç bir şey yapmıyordu.
İkinci annesi olmuştum ona göre.
Tuvalete bile girdiğimde kapı da beklerdi onu bırakıp gitmeyeyim diye.
Tam 7 yıl güzel zamanlarda oldu benim için çok kötü zamanlarda oldu.
Bazen isyan eder kızardım.
Ben mi doğurdum ben bakmak zorundamıyım diye.
Keşkeler ister istemez oluyor.
Üstelik hiperaktivite tehşisi konmuş anna baba ayrı ve maalesef hiç biri de ilgilenmiyor.
"Annem babam beni sevmiyormu ?" diye sorduğunda cevap verememenin azabı.
Sürekli kullanılan ilaçlar ona isyanı, benim artık katlanamama hallerim.
Annem ve babamla olan fikir ayrılıklarımız , kavgalarımız bazen onun için azar işitmeler hafif kötekler.
Ve ister istemez nefretler.
Açık açık yazıyorum evet bunlar oldu ama benim durumumda kim olursa olsun ayni şeyleri yaşardı .
Kınayacaksanız da kınayın.
Ama unutmayın ki başımıza gelmemiş ve yaşanmamış olaylar için hep farklı düşünürüz.
Okula başladığı zaman her şey daha da kötü gitmeye başladı.
İlk sene her gün tam gün onunla okula gider ve sınıfta bile yanında olurdum.
Beni göz önünüze getirin ve isyanlarımı anlamaya çalışın.
Daha sonrasında artık dayanamadım.
Sonunda tedavi edilen ben olacaktım.
O yüzden çalışmaya karar verdim.
Allahtan ailem benim halimi gördüde çalışmama izin verdiler.
Ölümünden 1 yıl önce abim yeniden evlendi.
Tamamen mantık evliiliği !!!
Her iki tarafında aynı yaşlarda oğulları.
En zaından çocuğumuz bir anneye sahip olacaktı.
Ama maalesef hiç düşündüğümüz gibi olmadı 1 ay dayanamadı ne babası ne diğeri.
Kusuruma bakmayın onun adını anmak bile istemiyorum çünkü sadece kendi oğlunu evlat olarak gören ve kabul ettirip diğerine yapılmayacak zulumler yapan yada yaptıran biri benim için insan değildir.
Annemle babam İsmaili evimize getirdiklerinde ben işteydim.
İnanın İsmailin vücüdunda beyaz yer kalmamıştı .
Her yeri simsiyah olmuş dayaktan.
Hangisi attı bilmiyorum.
İyi ki ben de İstanbul'a gitmemişim o çocuğu öyle görmüş olsaydım sanırım ya ben döverdim onlar ya da dövmeye çalışırken ben dayak yerdim bilmiyorum.
Ya ben Allahın sevgili kuluyum , yada Allah karşımdakine acıyor.
Yeğenimin vefat ettiği hafta ablam bir evlat sahibi oldu.
İstanbul'da ablamın yanındaydım.
2 gün sonra Keremimizi alıp aneanne , dede ve İsmail dayısını ziyaret edecektik.
Ama kısmet olmadı.
12 yıl önce bugün ikindi vakitlerinde bir telefon aldım.
Ben kaç yaşındayım ki o zaman 25 yaşındayım ailenin en küçük ferdiyim.
Ama yakınlarımız benim metanetli olduğumu düşünüp haberi bana verdiler.
İnanın o günü bugün gibi hatırlıyorum.
Ablama haberi verdiğimde dağıldı.
Ben hemen eniştemi aradım bizi götürsün diye.
Bir yandan ablamı toparlamaya çalışıyorum bir yandan Keremin eşyalarını toparlıyorum .
Nihayetinde eve geldik evde herkes bir taraf da .
Bu sefer evde her şeyle ilgilenmek zorunda kaldım.
İnsanlar bana teselli vereceklerine ben onlara verdim.
Zaten abim ve o geldiklerinde nevrim döndü.
Mutlu olup olmadıklarını sordum.
Tabi büyük bir yüssüzlükle gayet normal bir davranış içierisindeydielr.
Otopsi raporunda yazanları anlattım onlara.
Karşıya geçerken Tırın altında kalıp bir kaç 100 metre sürüklenmişti.
Bu kadardan sanırım bir şeyler düşünebilirsiniz.
O günden sonra abimle 3 yıl hiç ama hiç konuşmadım.
Sonrasında konuştum ama hala içimde o öfke vardır.
Bu arada onlara ne oldu derseniz.
Yeğenimin ölümünden sonra bir kız yeğenim daha oldu ama bilmiyorum, hala ona karşı hiç bir şey hissedemiyorum.
Yanlış belki ama yok.
Elimde olan bir durum değil.
Yine annesi ve babasının günahını çeken bir çocuk üstelik günahsızken.
Elimde olan bir durum değil.
Yine annesi ve babasının günahını çeken bir çocuk üstelik günahsızken.
Abimlere gelince boşandılar.
Cenaze boyunca ben evin direği olarak her şeyi düzenledim ve ancak 4. günü ağlayabildim.
Hatta insanlar benim için duygusuz olarak bahsetmeye başlamışlardı.
Çok da umurumdaydı.
İŞte böyle arkadaşlar.
Kimsenin derdi kimseninkine benzemez.
Atalarımız ne güzel demiş tencere dipin kara benim ki senden kara.
Doğurmadan çocuk sahibi oldum.
Anne olmadan anneliğin ne demek olduğunu öğrendim.
Hayatın ne kadar kısa olduğunu öğrendim.
Bazen okul arkadaşlarına rastlardım.
Ortaokula başlamışlar.
Lİseye .
Sonra aklıma gelince askerlik yada üniversite.
Sonra evlilik.
Ama şu bir gerçekti ki ister annem babamın sevgisi olsun isterse benim sevgim olsun onun için ANNE hep başkaydı.
Bazen iyi ki Allahım onu yanına almış diyorum.
Yoksa hiperaktivitesi kontrol altına alınamıyordu.
Sürekli kendine , bize ve çevresine zarar veriyordu.
Uyuşturucu, alkol ve sigara kullanma eğilimi çok daha fazla oluyor bu çocuklarda.
Üstelik çocuğumun evi olmayacaktı.
Hiç bir zaman kendini bir yere ait hissetmeyecekti.
Annesinin başka kocası başka çocukları var.
Babasının bekar hayatı var.
Ben evlendim.
Annem babam yaşlı.
Ne kendini ne de başkasını daha fazla üzmeden göçtü gitti.
Bazen düşünürüm belki yşadıklarım her zaman beni ayakta tutan hayata yada olanlara daha inatçı kılan.
Beni yıldırmayan yada yıldırsa da yeniden başlatan hep yaşadıklarım.
Beni yıldırmayan yada yıldırsa da yeniden başlatan hep yaşadıklarım.
Bu kadar.
Aslında bu kadar değil ama bu kadar.
Sonuna kadar okuduysanız Allah razı olsun.
Dua edip bir rahmet gönderenlerdende Allah razı olsun.
Hakınızı helal edin.
Belki üzdüm sizi belki ağlattım.
Ama bu yazıyı yazana kadar akıttığım yaşları siz tahmin edin.
Ama bu yazıyı yazana kadar akıttığım yaşları siz tahmin edin.
Ama hayatta her şey bizim için.
Sakın pes etmeyin vaz geçmeyin.
Zorluk olmadan kolaylık olmuyor.
Özellikle benim için.
Bazen Allaım beni bu kadar çokmu seviyorsun ki her işimi zora sokuyorsun diyorum.
Arada isyanlar var ama Allah affetsin.
Allah hepimize sağlıklı , hayırlı ömürler.
Ölümnde hayırlısını versin.
Allah hepimize sağlıklı , hayırlı ömürler.
Ölümnde hayırlısını versin.
Hak veriyorum ben sitemine hiç kınamam seni. Onun için anne başka olsa da o sana evlat gibi olmuş. 2 yıl dayımlarla kaldım üniversitede ve oğluna o kadar bağlandım ki senin durumun çok daha yoğun. Herşeyin en iyisini Allah bilir, öyle istemiş yanına almış. Allah rahmet etsin canım.
YanıtlaSilSağol canım Allah razı olsun ....
SilSizi o kadar iyi anlıyorum ki.. Bende doğurmadan Anne olanlardanım.. Yazıyı sonuna kadar boğazım düğüm düğüm okudum.. Rabbim mekanını cennet bahçesi eylesin.. Size sabr versin :(
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ...
SilAmin Allah razı olsun...
Bir çocuğun biyolojik olarak anne-babası olmakla gerçek bir anne-baba olmak arasında kilometrelerce mesafe vardır.Yüreğinde anne-baba sevgisi taşımak herkesin işi değil.Hayvanlarda doğuruyor ona bakarsan.Bir çocuğun mutsuzluğu üzerine kurulan bir yuva yeni mutsuz çocuklar yaratmaktan başka işe yaramamış ne yazık ki.Huzur içinde yatsın Allah rahmet eylesin.
YanıtlaSilHiç geçmeyecek bir acı olsa da sizlere sabırlar diliyorum.Dualarımız onunla olsun.
Nasıl güzel ifade etmişsiniz.
SilDoğurmakla anne baba olunmuyor. OLsaydı bu kadar sahipsiz çocuk olmazdı...
Allah razı olsun...
Gülaycım o kadar güzel yazmışsınki duygularını,yaşananları okurken içlenmemek üzülmemek elde değil.Malesef her çocuk hayatta aynı şansda doğmuyor,ama yiğeninin yinede senin gibi bir teyzesi ve anneane,dedesi olduğu için çok şanslıymış ama ömrü yetmemiş.Allah onu sizden daha çok sevmiş ve yanına almış.Allah rahmet eylesin,canım.
YanıtlaSilHaklısın anne babamızı seçemiyoruz.
SilALlah razı olsun...
Okurken çok üzüldüm, senin için yeğenin için ama hayatın gerçekleri geldi aklıma. Ben böyle bir olayla karşılaşmasam da kimin başına gelir bilinmez bunu anladım tekrardan... Başın sağolsun zaten çok da vakit geçmiş üzerinden ama insan düşündükçe yeniden yeniden yaşıyor her seferinde herşeyi, çünkü söylenmemiş kendine bile söyleyemediğin o kadar şey oluyorki yaşanan olaylarda... Allah sana ve sevdiklerine uzuuun sağlıklı ömürler versin inşallah...
YanıtlaSilHaklısın Şenaycım daha neler yaşayacağız göreceğiz belli değil.
SilAynen söylenmeyen çoook şey var ...
Allah razı olsun canım ...
gülaycım burası bizim duygularımızı hobilerimizi yaşananları paylaştığımız yer,bazen günlük gibi ,bazen psikoloğa gitmiş gibi,bazen arkadasına içini döker gibi,....ne güzel anlatmışsın hislerini yaşananları.çok zor geçmiş gerçekten...ve her duygunda haklısın kim olsa aynı duyguları aynı gelgitleri yaşardı canm..görüyosun işte ben de hayatta tek büyüğüm olan anneciğimi kaybettm kızkardeşimden başka akrabam bile yok,gerçi bazen iyi ki de yok diyorum ya...neyse..ama şu bir gerçek ki Allah sabrını veriyor hhep bir yanın eksik oluyor tabi ama hayat ne denir..sabırlar diliyoum cnm mekanı cennet olsun can arkadasım Allah sana başka acı yaşatmasın ailenle beraber hep mutlu ol inşallah
YanıtlaSilAh canım seninki daha çok taze . Seninkinin yanında benimkinin lafı bile olmaz.
SilSenin yorumunu gördüğümde nasıl duygulandım anlatamam . Aslında seni üzmüş olmaktan korktum.
Bu aralar seni bu şekilde üzmeyi hiç istemezdim.
İnan tek bir kardeş sana dünya ya bedel oluyor bazen.
Canım benim çok ama çok teşekkür ederim.
Allah razı olsun.
Anneciğinide yeniden rahmetle anıyorum . Mekanı cennet olsun.
Sanada ALlah başka acı yaşatmasın.
Çevrende hep seni çok seven ve değer veren dostların olsun...
yok canım öyle düşünme.. insanlar duygularını paylaştıkça üzülmekten çok teselli oluyor inan...cansın çok sağol..
SilAğlattın Gülaycığım hem de kötü ağlattın..
YanıtlaSilYine de sonuna kadar okudum elbette okuyacağım.. Böyle birşeyi sen bizlerle paylaşıyorsun elbette biz de sonuna kadar okuyacağız..
Allah Teala bizleri bazen öyle zor sınavlardan geçiriyor ki..
Bize nasıl zor geliyor nasıl zul geliyor..
Ama Allah tan daha iyi bilemeyiz biz o en doğruyu bilir ve takdir eder.
Bu da sizin ve özellikle senin sınavın..
Bunu zaten sen de biliyorsun
Hayatının belki en zor sınavı..
Senin iöçin öyle rahat olsun ki..
İsmail in annesiz zamanında onun en ihtiyaç duyduğu zamanda onun annesi en yakını olmuşsun
Onun en güvendiği olmuşsun.
Vicdanın rahat olsun insan kendi evladını da kötekliyor bilesin..
Ben öyle düşünüyorum sen de öyle düşünmeye çalış biliyorum çok çlok zor zor Allah teala onu yanına almış. Günahsız daha, düşünsene.. Meleklerle birlikte şimdi o..
En güzel yerlerde tahtlarda oturuyor o..
Düşünsene meleklerden Kur an dinliyor öyle düşün Gülay.. Anca böyle günahsız sabilere kısmet olmaz mı bu..
Geride kalana zor ama Allah böyle takdir etmiş birşey denemez..
Allah seni öbür dünyada en güzel mekanlarda yerlerde cennetlerde kavuştursun inşallah..
Ben babamın ölümünde hiç ağlayyamadığım gibi o gece millete bir de çay servisi pasta börek servisi yapmıştım da komşular bana ne kadar metanetlisin Özlem demişlerdi..
Meğer psikolojik birşeymiş ve sonradan nasıl çıktı bir bilsen..
Canım arkadaşım.
Silİnan yazıyı yayınladığımda hemen ilk sen aklıma geldin.
Özlemcim okuyacak ama çok üzülecek dedim.
Senin bu konularda ne kadar hassas olduğunu biliyorum.
Zaten tek tesselim onun çok küçük yaşta hakkın rahmetine kavuşmuş olması.
Günahsız.
Yaptığı şeyler için daha hesap sorulmayacak inşallah.
Bakma arada bir eser işte kendi kendime kızarım keşke o kadar kızmasaydın , bağırmasaydın diye.
Ama yine onların iyliği içindi yada ben öyle sandım.
İnan bundan daha büyük daha zor sınavlarım olacakmı diye bazen çook ama çok düşünüyorum.
Allah babacığına da gani gani rahmet eylesin canım ...
Çıkmazmı çıkar.
Ah ah.
İŞte bu tarz şeyleri yaşamayan insanlar senin ne kadar ince yada hassas olduğunu anlamıyorlar.
Anlıyorum derler ama anlayamazlar.
Ben senin yaşadığın acıyı bilemem çünkü henüz yaşamadım.
Yinede benimki ve seninki arasında çok fark olur.
Babasına çok düşkün bir evlat ile eh işte bir evlat arasında ki üzüntü bile çok farklıdır.
Birinin ki üzüntü birinin ki pişmanlıktır.
Aman bende bugün coştum.
Canım benim Allah razı olsun.
cok uzuldum allah rahmet eylesın zaten melek olmus ama kımsenın olumune alısılmıyor hafıflıyor ama unutulmuyorlar
YanıtlaSilAllah razı olsun Selmacım.
SilHaklısın asla unutmuyorsun bir an oluyor birden aklına geliyor burnunun direği sızlıyor.
Ama hayat devam ediyor.
....Duam seninle ve onunla.Kendine iyi bak.Sevgilerimle.
YanıtlaSilAllah razı olsun canım arkadaşım.
SilNe kadar çok şey yaşamışsın öyle canım Allah sana sabır versin gerçekten. Herkesin kaldırabileceği bir durum değil bu. Ama sen güçlü birisin belli her zaman böyle güçlü olursun umarım. Yiğenin için çok üzüldüm Allah rahmet eylesin...
YanıtlaSilÇok sağol canım benim...
SilDuygularınızı açıkça ve çok güzel yazmışsınız. Sonuna kadar okudum ve inanın çok üzüldüm, gözlerim doldu. Düşündüm de bazen kendimizi ufacık şeyler için ne kadar çok üzüyoruz, okurken çok iyi anladım. Siz harika ve fedakar bir hala olmuşsunuz. Allah size ve ailenize sabır versin, yeğeninize de Allahtan rahmet diliyorum.
YanıtlaSilÇok sağol Başakcığım. Her şey için üzülmemek lazım. Hayat çok kısa.
SilÇok dokunaklı kısacık bir hayat hikayesi. Hep düşünüyorum, herkesin bir hikayesi var diye. Allah rahmet eylesin...
YanıtlaSilHaklısın herkesin bir hikayesi var. Çok teşekkür ederim.
SilAllah gani gani rahmet eylesin yeğeninize. Kendinizi de üzmeyin ne olur, anne ve babalar da dört dörtlük değil ki - bence bir hala olarak anne yarısından çok daha öte davranmışsınız, anne ve babanız da öyle, siz onun ikinci şansı olmuşsunuz daha ne olsun. Her ölüm erken ölüm elbet ama bu çok erken olmuş belki de - ki bunu biz bilemeyiz, yine de vicdanınızı temiz tutun, beraber geçirdiğiniz güzel zamanları düşünün, kötek azar vs. bunları hepimiz gördük; çok yaramaz bir çocuktum ben de, yediğim birkaç şaplak emin olun zerre kadar önemli değil şu anda gözümde. İşin özü, dualarımı gönderiyorum hem size hem de rahmetli yeğeninize...
YanıtlaSilGüzel sözlerin ve tesellin için çok teşekkür ederim.
SilDuaların içinde Allah razı olsun ...
canım...
YanıtlaSilimleç yanıp sönüyor ve ben düşünüyorum ne yazayım diye.
ellerim titriyor
okurken çok gidip geldim.bugün yaşasa 23 yaşında olacak yiğenim geldi aklıma ki kollarımda verdi son nefesini.acını biliyorum acını hissedebiliyorum çünkü acın bende de kanayan bir yara.
küçük yaşta yüklendiğin ağır sorumluluk ve acı çok zor.o yüzden kendine sakın haksızlık yapma.hele yazmışsın kınayacaksanız kınayın diye.kim kalkıp kınayabilir,kim cesaret edebilir.karşıdan konuşup akıl vermek ahkam kesmek çok kolay.ama o yaşananları kaldırabilmek bir DURUŞ sergileyebilmek çok zor.sen zoru yaşamışsın.o çocuğa kısacık zamanda ait olma duygusu,annelik duygusu yaşatmışsın.bu az şey mi?Rabbim rahmet eylesin.zaten mekanı cennet olacak .sizlerinde acısını azaltsın.
yazmışsın ya herkes anne olamıyor diye ne kadar doğru.4 yıl önce kaynım eşinden ayrıldı,anne giderken çocuğunu bıraktı gitti.kayınvaldem bakıyor.o da hiperaktif.bu yaşta o kadar zorlanıyorki hele hiperaktif olunca...bana cici anne diyor.dün akşam bendelerdi.taş biriktirdiğimi biliyor ya alelade bir taş bulmuş sokaktan ama elinde elmas tutar gibi getirmiş bana.uzattığındaki gözlerindeki parıltıyı anlatamam.bir kere söylemişti hala hatırladıkça kanım donuyor."biliyormusun cicanne didemi büyüyünce bulacağım (didem annesi) sen kötüsün diyeceğim" :(
senin kocaman ve bir o kadarda güzel yüreğin var.Rabbim hep güzellikler yaşatıp hep güzel insanlar çıkarsın karşına.çok öpüyorum seni.kucak dolusu sevgiler...
Canım benim inan bende senin yazını okurken çok duygulandım ve ağladım.
SilAllah senin yeğeninede Rahmet eylesin.
sein durumun daha da zormuş canım...
Hayat zor ama yaşamak zorundayız ve yaşıyoruz da.
İlk günler insanın aklında ne yemek ne içmek var asla eskisi gibi olamam diyorsun ama ....
ALlah kayınvalidene yardım etsin çoook zor.
ALlah o çocuğa da yardımcı olsun hiperaktivitesi biraz kontrol altına laınsın yoksa çok ama çok zor.
Kıyamam ona demek ki ona ne kadar değer verdiğinin farkında ki o sıradan taş çok değerli olmuş.
Tek bir cümle aslında o çocuğun içindeki fırtınaları, öfkeyi belkide özlemi ifade ediyor.
Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim canım.Allah razı olsun . Amin canım rabbim hepimize versin ...
Bendende sevgiler canım...