Günaydın bugün bir blogger arkadaşımızın çıkan kitabını tanıtacağım size...
Kavanozdaki Beyin blogunun sahibi...
Kitabı bize ilk olarak sevgili Deep tanıttı.
Biz blogger arkadaşlardan da desteklememiz ve tanıtmamızı istedi . Benim tanıtmam biraz geç oldu ama kusura bakmayın :)
Önce isterseniz arkadaşımızı tanıyalım.
Çünkü kendini tanıttığı yazıyı okurken sizde benim gibi tebessüm edecek ve "süpermiş yaaa" diyeceksiniz...
HALE NUR DURMUŞ KİMDİR?
Baba mesleği ve çeşitli başka nedenlerle farklı farklı şehirlerde yaşayıp büyümüş, 5 yaşında kendini zorla okula yazdırtmış bir çakıl taşıyım. Küçükken yaşıtlarımdan farklı şeylere ilgi duyardım, onlar evcilik oynarken ben böcekleri inceler ağaçlara tırmanmaya çalışır, çakıl taşı biriktirirdim. Dünya ilginç şeylerle dolu kocaman bir laboratuvardı her zaman. Gün geçtikçe araştırma merakımdan bir şey kaybetmedim, bunun yanına bir de okuma ve yazma sevgisi eklenince not defterim ayrılmaz bir parçam oldu.
Bilim kurgu ağırlıklı okumayı ve yazmayı, resim yapmayı, farklı kültürleri araştırmayı, müzik dinlemeyi özellikle K-Pop, J-Pop, J-Rock dinlemeyi, film ve dizi izlemeyi, Korece öğrenmeye çalışmayı, bilimsel alanlardaki gelişmeleri takip etmeyi, uzay ile ilgili yeni bilgiler edinmeyi, şiir ve öykü yazmayı, beni yazmaya teşvik eden kavanozdan bloğu ve daha pek çok şeyi seviyorum…
Gizemli güçlerim var benim. Mesela istediğim an zamanı durdurabilirim. Ama bunu yaptığımı kimse fark etmeyeceği için sözünü etmeye bile değmez… Gelgitler beni yeniden ve yeniden kumsala savursa da yıldızlara yazılan kaderimin peşindeyim, onu istediğim gibi yönetebileceğimi biliyorum…
Bence yazı yazmayı tutku haline getirip çok seven kişilerin en büyük hayalidir yazdıklarının bir kitap haline gelip yayınlanması.
Kim istemez ki .
Yazı yazanların kendilerine ait farklı bir hayal dünyası vardır.
Beyinleri bazen bizimkinden çok farklı çalışır.
Çalışıyor ki bizim ağzımız açık , hayran hayran okuduğumuz şeyleri yazıyorlar.
Aynı duygular bende yok mu diyebilirsiniz.
Tabi ki var. Ama biz onlar gibi bunu dışa vurup yansıtamıyoruz.
Nasıl ki resim yapmayı çok istesek de yapamıyoruz e işte yazı yazmak da bana göre aynen böyle.
Okuyanı sıkmayacaksın.
Heyecanı hep yüksekte tutacaksın.
Yazdıklarını okuyucuya aktarıp aynı duyguları yaşatacaksın.
Bunlar kolay şeyler değil.
Kendimizden pay biçelim.
Kitabını tutkuyla, heyecanla okuduğumuz yazarları ayrı bir kefeye koyuyoruz. Keşke bende böyle yazabilsem yada hissetirebilsem diyorsunuz.
Ama çok zor :(
İşte sevgili Hale Nur Durmuş duygularını ve hayallerini çok güzel yansıtabilmiş ki kitabı çıktı :)
Üstelik hani öyle alelade bir roman değil.
Okumadım ama sevgili deepin görüşünü aktarıyorum size:
Vincent Konağı, fantezi, fantastik olarak başlıyor, gizemli, büyülü, perili evli romana dönüşüyor ve sonra şeytan romanı olacakken gümbür gümbür bir korku, gerilim romanı olarak bitiyor.
Deepin yazısını okumak için DEEP e bakmanızı öneririm :)
En kısa zamanda okumak dileği ile.
Başarıların devamını diliyorum...
Ve bütün kitap çıkartmak isteyen arkadaşlar.
İsteyin ve çok çalışın.
Bir gün hayalleriniz gerçek olacak :)
KİTAP HAKKINDA :
Rita Winterson’ın belli bir mesleği yoktu aslında. İki yıl öncesine kadar bir lokantada bulaşıkçılık yapmıştı ve daha sonra da bir mağazada kasiyerlik. Yaşlı Bay Peterwill ondan hiçbir referans istememiş, hatta sadece sorular sormakla yetinmişti. Bu biraz garipti. Yine de işini yapıp düzenli maaş alacaksa sorun yoktu.
Rita’nın evi buradan kilometrelerce uzaktaydı. Daha önce pek çok kere bakıcılık işi için çeşitli yerlere başvurmuş fakat geri çevrilmişti. O da hiç umudu olmamasına rağmen yaşadığı bölgede el ilanları dağıtmaya başlamıştı. Komik bir durumdu, normalde kayıp veya iş ilanları verilirdi, işçi ilanı değil.
HALE NUR DURMUŞ
VİNCENT KONAĞI
KAFE KÜLTÜR YAYINCILIK
114 SAYFA
oleey gelcem ki yineeee :) bi de oku bak kitabı nası güzel nası güzel nası helecanlııı :)
YanıtlaSilİnşallah okurum. Gel ki sen bekliyorum :)
Silhani güzel güncem yazıma bugün yorum yaptın ya. müthişti ya. çok iyi anlamışsın ki sen beni. yani yorumun çok etkileyici idi ya. yani tam ben işte. çok derinden bir yorumdu ama ya:)
YanıtlaSilArada bende kendimi öyle hissediyorum ama sen kendini zaten yazılarında çok güzel anlatıyorsun.
SilÖnemli olan karşındakini anlamak istemen. Gerçekte kim olduğunla ilgili ,benim ne görmek istediğim ile ilgili değil. O yazı çok duygu doluydu. Anlayan arkadaşlarda oldu. Gırgır yapanlarda. Sanırım algı meselesi.
Asıl ben çok etkilenmişim ki onları yazabildim. Eh arada güzel ve duygu yüklü şeyleri kaleme aktarabiliyorum.
Aslında senle ilgili söylenecek çook şey var deep. Keşke senin gibi olsak dediğimde inan içten ve çok samimi söylüyorum. İyi ki seni tanımışım. İyi ki varsın.
Güzel kalpli arkadaşım :)
ne kadar yetenekli bloggerlar varmış böylelikle tanımış olduk teşekkürler. deepin de kitabı varmış yeni algıladım . hepsini tebrik ediyorum . desteklemek lazım , o yüzden ilk fırsatta edineceğim bu kitapları ;)
YanıtlaSil