Tatlıya geçmeden hemen dün yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak istedim...
Malum mektuplaşma etkinliğimiz var.
Henüz 3 kişiyiz ama olsun.
Neyse dün çarşıya gittim zarf ve mektup kağıdı alacağım.
Renkli olsunlar istedim. Tabi kaç tane kırtasiye gezdim yok :(
Sonunda birinde buldum gençten bir delikanlı.
Bana hitabeti Hocam diye :)
Hayırdır hocam bir proje mi var diye sordu.
Yok hayır arkadaşlarımız mektuplaşacak dedim.
Ne gerek var mail atın dedi :)
İkisi birbirinden çok farklı dedim.
Sen e-kitap okumayı mı yoksa normal kitap okumayı mı tercih edersin diye sordum.
Normal kitap dedi.
İŞte bu da aynısı hissederek yazmak senin ellerinden çıkmış olması dedim.
Mesela eskiden bayramlarda ne güzel kartlar gelirdi. Tabi yavrum şaşkın şaşkın yüzüme bakıyor.
Şimdi sen hiç mektup yazdın mı.
Hayır.
O zaman sana anlatsam da anlayamazsın dedim.
Ve bu yavru inşaat mühendisliğinde okuyor :(
Bunu kocaman büyük bir proje haline getirmek lazım.
Arkadaşlar haydi birlik olalım ve bu çağrıyı yayalım.
Herkes Mektup Yazsın...
Bayram bitti biliyorum ama olsun.
Bayramda ziyaretime gelen misafirlerim ve sevdiklerim için yaptığım tatlım.
Henüz bu tatlıyı beğenmeyen çıkmadı.
Bayram geçti ama olsun bizim evde yenir diyorsanız işite size tarifi.
Yapımı çok zor değil hatta kolay bile sayılır ama bu tatlı ile herkesin gönlüne taht kuracaksınız...
Tamam artık tatlıya geçebiliriz :)
Hemen malzemeleri vermeye başlıyorum.
Yapım aşamalarını çekemediğim için özür dilerim ama anlaşılır bir biçimde tarif etmeye çalışacağım :)
Malzemeler:
750 gr. yaş kadayıf
250 gr erimiş margarin
Çekilmiş ceviz yada antep fıstığı
Şerbeti:
8 bardak şeker
4 bardak su
1/2 limon
Yapılışı :
Öncelikle genişce bir kaba kadayıflarımızı tiftikliyoruz.
Erimiş margarini kadayıfların üzerine döküp güzelce yediriyoruz.
Yağlanmış tepsiye kadayıfın yarısını yayıyoruz.
Üzerine çekilmiş antep fıstığı yada cevizi ki mümkünse bol olsun yayın.
Yaydıktan sonra kalan kadayıfı da üzerine bastıra bastıra yayıyoruz.
Hatta aynı tepsiden daha varsa üstüne koyup güzelce bastırın yoksa ben bardakla bastırarak yuvarlıyorum.
Orta hararetli fırında üzeri pembeleşene kadar pişiriyoruz.
Kadayıfı fırına verir vermez hemen şerbetimizi yapıyoruz.
Şeker ve suyu bir tencereye koyup kaynamaya bırakıyoruz.
Kaynadıktan sonra 1-2 dakika daha tutup limonu sıkıp altını kapatıyoruz.
Muhtemelen kadayıf ile aynı zamanda olacaktır.
Şİmdi gelelim işin esas püf noktasına......
Fırından çıkarttığımız kadayıfı hemen başka bir tepsiye ters çeviriyoruz.
Mümkünse aynı ölçüde olsun.
Tepsimizi açık bi alana alalım etrafına dökülme saçma yapabilir.
Şİmdi sıcak şerbetimizi kepçe yardımı ile üzerine kaynar kaynar döküyoruz.
Evet ikisi de sıcak olacak aynı künefe gibi.
Tabi ikiside sıcak olunca hafif fokurdamalar etrafa sıçramalar olabilir dikkat edin.
Etraf batmasın.
Sonra ılınıca yada soğuyunca dilimle ve varsa kaymak yoksa tek başına servis yap ve günün kahramanı ol :)
Bu alttaki tabağı size ayırdım sakın yemeden gitmeyin :)
Sağlıcakla kalın ....
Ay nasıl canım cektı şimdi kaymakla beraber yemek gibisi varmıı mis misss :)
YanıtlaSilİnşallahh güzel birer hatıra kalıcak bizee mektuplarımızz ben cok mutluyum böyle bir etkinlik oldugu içinn öpüyorum cnm :*
Sanada mektup yakında geliyor canım. Bugün ilk mektubumu aldım çok ama çok sevindim :)
SilAh vallahi kaymaksız olmaz dimi :)
bende öpüyorum canım...
mmm nefis görünüyor.ellerine sağlık gülayım.mektup için yazı hazırlayacağım ama güzel olsun dediğimden bitiremedim:)
YanıtlaSilYazını okudum canım her zamanki gibi harika olmuş ellerine sağlık ;:)
Sil:))))) çok güldüm valla .yazını okuduktan sonra şu mektupla ilgili yazımı hazırlayayım dedim.sonra bir site buldum.orada bazı kelimeleri yazıyorsun sonra sana mektubunu çıkarıyorlar.bende senin adını yazdım bak mektup nasıl çıktı :))))
YanıtlaSilCanım Sevgilim gülay;
Bu mektubu sana izmit dan yazıyorum..Seni ne kadar sevdiğimi bilemezsin.Eski günlerimizi
unutamıyorum.Seninleyken dinlediğimiz son mektup şarkısı çalıyor ve ben şuan da o şarkıyı
dinliyorum.Mazimiz geliyor aklıma.Çok üzülüyorum sevgilim..Bana verdiğin sözler,ettiğin yeminler,bir türlü
çıkmıyor aklımdan..Hani bana söylediğin iyi ki seni tanıdım canım. lafı var ya,işte o benim hayatımı değiştirdi.Seninle
geçirdiğim günler geliyor aklıma. 44 yıldır boş yaşamışım.Bana hayatımın en güzel günlerini yaşattın.
Farkında mısın sevgilim? Bugün beni terk edişinin 44. günü.Sana zalim diyeceğim ama dilim varmıyor..Diyemiyorum..
Bir gün kahvaltı yaparken kafana şeker kasesini fırlatmıştım.Sen de ani bir
refleksle eğilerek tehlikeyi bertaraf etmiştin ve bana pişkin pişkin sırıtıyordu demiştin.Ama arkasından gelen reçel
kavanozunu hiç hesaba katmamıştın sevgilim.Yüzünden süzülen reçel ile çok tatlıydın.
gülay; Seni her zaman çok sevdim ve sevmeye devam edeceğim.Seni hiçbir zaman unutmayacağım
Ben yalnızca sana bağlı kalacağım (sen başkasının olsan bile) Beni terk ettiğin gün kadayıf almıştım.
Üzerinde 30 gün içerisinde tüketin yazıyordu. Bugün 44 gün olmuş ve ben o kadayıf i yedim sevgilim.
Gerisi Allah'a kalmış...Ölürsem seni çok sevdiğimi,senin için hayat bile feda edeceğimi unutma.
Bu arada sakın mezarıma gelme!!!
Son olarak; kucak dolusu sevgi ve selamlar gülay
site adresi burası :))
http://www.beles.org/ask_mektubum.htm#.UmfO1HDwkgX
ALlahım nasıl bir mektup bu :)
SilBeni bu kadar sevme canımcım :)
Bende baktım ama girdiğimiz kelimeler değişiyor onun dışında aynı.
Şimdi benim mektubumun yerini tutmaz değilmi ::)
Ama çok güldüm eğlendim :)
çoook çooook öpüyorum seni..
kunefe denınce akan sular durur elıne sağlık mektuplasmaya devam
YanıtlaSilbencede ama güzel yapılmış olacak değilmi canım :)
Sil