Biz bu güne kadar iyi bile sabretmişiz.
Bugünkü haberleri hepiniz duymuşsunuzdur . Brezilyada metro ve otobüs biletlerine yapılan 10 centlik zam için ülke ayaklandı.
Şimdi biz bu durumda ne oluyoruz anlayamadım.
Yıllarca yok olan yada cebe indirilen paraların yerine hep bizden kesinti bekledi hükümetler.
Sıkalım dedik her defasında kemerleri. Sıktık da ne oldu peki artık kemerde delik delecek yer kalmadı.
Arkadaşlar siz orada 10 cent diyorsunuz ya.
Bize ne zamlar geçirdiler. Artık giren zamlardan oturamaz haldeydik. Sadece zam olsa neyse yıllarca başkasının yasadışı kullandığı elektrik faturalarını biz ödedik.
Bu nasıl bir hak nasıl bir adalet.
Maaşlar yerinde dururken yada salyangoz hızı ile ilerlerken zamlar aldı başını gitti.
Demek ki biz bu zamların herhangi birinde DUR deseydik meydanlara inseydik artık daha adımıza neler eklenirdi. Çapulculuktan, marjinallikten yada ayyaşlıktan başka neler eklenirdi siz hesap edin.
Peki kendi ülkeniz de olan olayları sansürlüyorsunuz ya sevgili yayın medya kuruluşları. Bunu niye haber yapıyorsunuz.
Biz bu kadar değersiz miyiz.
EZİKMİYİZ BİZ ???
Değiliz. Ve sizde artık bizimle değılsınız.
Yıllarca Korede gençlerin yaptığı ayaklanmaları yada çatışmaları hatırlayanlarınız vardır. Ne gerek var derdim kendi kendime. Ne olacak bu işi çözecek mi ki diye. Ama gerek varmış .
Yıllarca bizi koyun gibi güttünüz. yada en azından atalarımızı .Ama biz artık koyun olmak istemiyoruz.
Allah bizi o kadar güzel yaratmış ki. En önemli organımız olan beynimizi bahşetmiş.
Neden???
Düşünelim.
Doğruyu yanlışı birbirinden ayıralım diye.
Yanlışa dur diyelim diye.
Ama siz bizden ne beklediniz.
Hep fedakarlık pek siz bize ne verdiniz.
Koca bir hiç .
Bizim yaptığınız zamlar ve size yapılan zamlar arasında ki farkı konuşalım.
Ülke ekonomisi çok kötü olduğu zamanlarda bile kaç milletvekili ( ki kimin vekili onlar onu da anlayabilmiş değilim. Bence bostan korkuluğu daha çok iş görür mecliste)yada kaç bakan maaşını bağışladı.
Siz bizim emeklilik yaşımızı ebesine çıkarırken kendiniz kaç yılda emekli oluyorsunuz. En düşük emekli maaşı asgari ücret bile değil. Dalgamı geçiyorsunuz.
Kaç tanesi ben lojmanda oturmayayım yada faturalarımı kendi cebimden ödeyeyim dedi.
Ha şu da var. Sizin maaşınızı biz ödüyoruz. Biz aslında sizin patronunuzuz ama daha bunun tam farkına varamadık.
Ben kışın ekonomi yapacağım diye soğukta otururken sen kısa kollu ile dolaşıyordun.
Ben yazın sıcak da pişerken sen benim ödediğim elektrik ile klima çalıştırıyorsun.
Benim yeri gelip kurbandan kurbana evime kırmızı et girerken sen belki benim paramla aldığın etleri yemeyip çöpe atıyordun.
Kursağından geçen her lokma benim , üstüne giydiğin her şey benim. Hastayken bile seni iyileştiren benim.
Ve ben size hiç birinize hakkımı helal etmiyorum. Nasıl ki beni kullanıp sömüren iş verenlerin hiç birine hakkımı helal etmiyorsam size de etmiyorum.
Gerçekten ALLAH korkun varsa.Ahirete , kıyamet gününe inanıyorsan o zaman bence bir dur düşün.
Hepimizin önünde durup hesap vereceksiniz. Ama çok geç olacak.
Bunu düşünmüyorsanız buyrun. Ama biraz Allah korkusu kaldıysa yüreğinizde bir durup düşünün ben ne yapıyorum diye ve siz de inin meydana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder