Selam ....
Başlık nasıl ama . Hepiniz aa bu ne demek dediniz mi ??? Umarım dediniz. Amaç buydu çünkü ...
Evet bugünkü tarifimiz makarna. Ama kesiminden dolayı bu ismi verdim. ve resimlere baktıkça bu ismi vermekte ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz...
Diğerine gelince doğduğumuz yer ??? Profilime şöyle bir göz atanlar Almanya doğumlu olduğumu görmüşlerdir. Bu yazıyı yazmama sebep olanlar sizlersiniz :) Bende İzmitliyim yada benim de çocukluğum İzmit de geçti çok güzel anılarım var dediniz duygularımı kabarttınız. Biz Türkiye'ye ben 10 yaşındayken geldik. Ama benim orayla ilgili anılarım o kadar taze, o kadar güzel ki. İnanın her hatırladığımda burnumun direği sızlar. En büyük hayalim inşallah tekrardan doğduğum ve çocukluğumun geçtiği yerleri görmek . Yalnız bazen de korkuyorum. Niye mi ??
Bilmem. Acaba bıraktığım gibimi bulacağım??? Yoksa çok başka, hiç aklımda olmayan bir şeylemi karşılaşacağım. Biraz bunların korkusunu da yaşıyorum. Hani vardır ya bir şeyi elde edene kadar ulaşılmazlığı yüzünden çok kıymetlidir, çok değerlidir Ama ne zaman ki elde ederiz o anda bütün kıymetini ve değerini yittirir. Böyle bir duygu ile karşılaşmak istemiyorum. Ama biliyorum ki ne olursa olsun okuduğum okulum, oturduğum lojmanım, arkadaşlarımla oynadığımız oyun parkım, babamın bana sakız aldığı otomat orada duruyor ve benim en güzel yıllarım orada geçti, Sanırım hiç kimse veya hiç bir şey bu duyguları benden kopartıp alamaz. Ne olur benim için siz de dua edermisiniz? Tekrar orayı gidip görebilmem için. Ve benden de size bir dua. İnşallah güzel anılarınızın olduğu yerleri tekrar görüp hasret giderebilirsiniz...
Diğerine gelince doğduğumuz yer ??? Profilime şöyle bir göz atanlar Almanya doğumlu olduğumu görmüşlerdir. Bu yazıyı yazmama sebep olanlar sizlersiniz :) Bende İzmitliyim yada benim de çocukluğum İzmit de geçti çok güzel anılarım var dediniz duygularımı kabarttınız. Biz Türkiye'ye ben 10 yaşındayken geldik. Ama benim orayla ilgili anılarım o kadar taze, o kadar güzel ki. İnanın her hatırladığımda burnumun direği sızlar. En büyük hayalim inşallah tekrardan doğduğum ve çocukluğumun geçtiği yerleri görmek . Yalnız bazen de korkuyorum. Niye mi ??
Bilmem. Acaba bıraktığım gibimi bulacağım??? Yoksa çok başka, hiç aklımda olmayan bir şeylemi karşılaşacağım. Biraz bunların korkusunu da yaşıyorum. Hani vardır ya bir şeyi elde edene kadar ulaşılmazlığı yüzünden çok kıymetlidir, çok değerlidir Ama ne zaman ki elde ederiz o anda bütün kıymetini ve değerini yittirir. Böyle bir duygu ile karşılaşmak istemiyorum. Ama biliyorum ki ne olursa olsun okuduğum okulum, oturduğum lojmanım, arkadaşlarımla oynadığımız oyun parkım, babamın bana sakız aldığı otomat orada duruyor ve benim en güzel yıllarım orada geçti, Sanırım hiç kimse veya hiç bir şey bu duyguları benden kopartıp alamaz. Ne olur benim için siz de dua edermisiniz? Tekrar orayı gidip görebilmem için. Ve benden de size bir dua. İnşallah güzel anılarınızın olduğu yerleri tekrar görüp hasret giderebilirsiniz...
Öndeki büyük binalar bizim lojmanlarımız dı. Sağdan 2.si 4. kat :) Özlemekte haksızmıyım . Kindergarten'im yani anaokulum tam ormanın kenarındaydı. Ne eğlenirdik . Paskalya bayramında öğretmenler ormanın kıyısına hediyelerimizi saklardı bizde bulurduk. Yada ormanın içinde genelde ablamla çiçek toplamaya çıkardık.
Burada yine orta daki hani küçük ama her tarafı orman olan yer. Ne güzel uzaktan daha da güzel...
Burada yine orta daki hani küçük ama her tarafı orman olan yer. Ne güzel uzaktan daha da güzel...
Aman yine ne kasvetli bir yazı oldu. Aslında makarnamdan dolayı çok eğlenceli bir yazı yazmayı planlıyordum ama olmadı. Eğer sizi üzdüysem ne olur beni affedin..
Hamurun yoğurma aşaması hariç diğer aşamaları size tek tek fotoğraflamaya çalıştım. Umarım yeteri kadar aydınlatıcı olmuştur...
Aslında bugün aklımda makarna yapmak hiç ama hiç yoktu .Üşendiğimden değil çok severim hamur açmasını canımda istiyorsa hiiiç üşenmem ama bel ve boyun fıtığınız varsa hamur açmanın ne kadar çok zorladığını en az benim kadar bilirsiniz. Ama aşkım istemiş ee bende onu kırmayayım dedim.
Haydi artık tarif gelsin...
YEŞİL PUZZLE MAKARNAM
Malzemeler:
HAMUR:
300 gr ıspanak suyu (1,5 su bardağı)
2 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
6-7 bardak un
YAPILIŞI :
Ispanak suyunu varsa meyve sıkma makinasından sıkıp elde edebilirsiniz. yada ben daha önce ıspanakları rondo da püre olana kadar çekmiştim. Çİğden çekmek bayağı bir zor olmuştu onun yerine siz ıspanakları hafif tuzlu suda ya buharda haşlayıp süzüp rondo da püre haline getirebilirsiniz. hepsi aynı işi görür. ama bu şekilde yaparsanız un ölçüsünü göz kararı ayarlamanız gerekecek yani buradaki un miktarının tamamını eklemeye kalkmayın :)
Hamurumuzu katı kıvamda yoğurmaya çalışın. Ama malzeme çok olunca bunu ayarlamak sorun olabilir. benim bu un miktarıyla kulak memesinden daha sert ama yine de çok sert olmayan bir hamur oldu. Üzerine bir nemli bez bir torba yada benim yandan kilitleri olan yuvarlak büyükçe bir saklama kabım var onun içinde genelde hamurlarımı yoğurur sonrada ağzını kapattım mı hamur çok güzel dinlenir. Zamanınıza göre en az yarım saat bekletelim.
Sonra oklavayla unladığımız tezgahımızda açmaya başlayalım.
Çok ince açmaya uğraşmayın. Sonuçta makarna hamuru yapıyoruz baklava değil...
İstediğimiz inceliğe geldiği zaman kesme işlemine başlayacağız. Ben tırtıklı kesme bıçağımla kesiyorum. Pek düz kesemem o yüzden yukarıdaki gibi oklavayı cetvel olarak kullanıyorum. Bu da size bir püf noktası olsun. Bir taraftan başlayıp sonuna kadar 1,5 oklava ölçüsü yada siz ne kadar büyüklükte isterseniz keselim.
Sonra alttan başlayarak kesmeye başlıyoruz ve bitince şöyle bir durun bakın. Aaa evet puzzle olmuş dimi ... Demiştim siz.Yalnız benim kesicimle keserken bayağı bir bastırmam lazım tam olarak kesilebilmesi için. Buna dikkat edin yoksa sonra tek tek elinizle ayırmak zorunda kalırsınız.
Bu arada bu hamur miktarını ben 3 parçaya böldüm. Yani 3 tane pazı çıkıyor.Biz 2 kişiyiz ve 1 pazı bayağı iyi geldi. Aldanıp hepsini birden yapmaya kalkmayın. Ben kalan 2 hamuru 2 ayrı poşete koyup deepfreeze koydum. Yapmak istediğimde erkenden çıkartıp çözdürürüm. Bazen hamur çözülünce daha yumuşuyor hiç üzülmeyin hemen biraz un ile yoğurun kıvam bulur hiç merak etmeyin.
Şimdi geldi haşlanmaya. Büyük bir tencere kullanın suyunu koyup kaynamaya bırakın kaynadığında içine tuzumuzu atalım tekrar kaynaması bekleyelim ve sonra makarnalarımızı atalım içine. Mümkünse orta ateşte kaynatın . Kaynarken ilk başlarda ayrılmayın bazen suyunu fazla kaçırmış olabiliriz o zamanda köpürüp taşma yapar hemen altını çok az daha kısın. Evet haşlanmasını nasıl anlayacağız diyorsunuz bu hamurun kalınlığı ile alakalı .Ben genelde yumuşamış gözüktüğümde bir tane alıp tadarım tadı ve kıvamı yerindeyse hemen süzerim.
Süzdüğünüz suyu sakın atmaya kalkmayın. Çok vitaminli ve kıvamlı bir çorba suyu oldu. Süzdüğümüz makarnamızı servis kabımız alalım...
Bu artık süslenmiş hali. Küçük bir kasede 4-5 kaşık yoğurt ve 1- diş sarımsak ve tuz ile yoğurt sosunu hazırlıyoruz. Diğer taraftan tavamıza 1 kaşık tereyağı 1 kaşık sıvı yağı alırız. Isınınca içine seviyorsanız 1 kaşık salça onu biraz kokusu çıkana kadar çeviririz içine nane ve seviyorsanız pul biber. Salçalı sevmiyorsanız sade yağ yada yağ ,nane ,pul biber olabilir.
Burada hem yoğurt hem salçalı sos olan var...
Burda da sade salçalı sos olan var. Bu arada tabaklarıma özellikle dikkat çekerim. Yeşile yeşil yakışır değil mi. Çeyizimden canım annem Almanya'dayken küçücük çocuktum çeyiz düzeceğim derdindeydi. İyi ki almış bunları bakın size ne güzel sunumlar yapıyorum.... Haydi afiyet olsun. Yapıp yedikten sonra ufak bir yorumu esirgemeyin olurmu....
ellerine sağlık çok güzel görünüyor,umarım doğduğun büyüdüğün yerleri tekrar gidip görürsün,gerçekten harika bir yer gibi yemyeşil...
YanıtlaSilGüzel temennilerin için teşekkür ederim canım...İnşallah :)
Sil